Deodorantların içerisindeki Alüminyum Klorahidrat adlı kimyasal insan sağlığına zararlı mı?
Türkiye’de her yıl 30.000 kadın göğüs kanserine yakalanmaktadır. Türkiye’de her 12 kadından biri göğüs kanseri riski taşımaktadır. Bu sayıların bu denli yüksek olmasında alüminyum klorahidrat içeren koltuk altı bakım ürünlerinin payı var mı?
Kanserli hastaların memelerinin koltuk altına yakın olan bölümlerinde daha fazla alüminyuma rastlanmış. Peki bu alüminyumun kanser ile doğrudan ilişkili mi?
Bu soruların yanıtlarını merak ediyor musunuz?
O zaman okumaya devam edebilirsiniz.
Bu kadar uzun okuyacak vaktim yok, özet geç diyorsanız sonuç bölümüne bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Deodorantlardaki Alüminyum
Terleme önleyici koltuk altı bakım ürünlerinde ter kanallarını tıkaması suretiyle terlemeyi önlemesi amacıyla kullanılan bir tuzdur Alüminyum Klorahidrat. Son dönemde oldukça fazla gündeme geldiğinden ve “Alüminyumsuz” ibaresi ile satılan roll on ve deodorantları görmeye başladığımızdan dolayı az çok hepimiz zararlı olabileceğini ve deodorantlardaki varlığını biliyoruz.
Aslında meme kanseri ile alüminyum arasında bir bağlantı olduğu iddiası yeni değil. Hastaların kanserli meme dokusu ile sağlıklı meme dokularındaki alüminyum miktarları incelendiğinde kanserli dokularda daha yüksek oranda alüminyum olduğu gözlemlenmiş.
Koltuk altına yakın bölgelerde daha fazla alüminyum var!
Bir diğer şüphe uyandıran belirti ise koltuk altına yakın olan bölgelerdeki meme dokusunda alüminyum birikiyor olması. Aslında böyle olması şaşırtıcı değil; çünkü alüminyumun vücuttan atıldığı yollardan bir tanesi de koltuk altında terlemek. Biz alüminyum tuzları ile ter bezlerinin aktivitesini sınırlıyoruz, hatta kanalları tıkıyoruz. Vücudun alüminyumu atmak için kullandığı bir yolu alüminyum tuzları ile tıkıyoruz yani.
Alüminyumun koltuk altı bölgesinde deodorantlardan dolayı yoğun olarak bulunduğunu kabul ettik.
Peki bunu meme kanseri ile alakası var mı?
Araştırmalar ne diyor?
Konu ile ilgili bilimsel nitelikli araştırmalar söz konusu ama bunları incelediğimizde çelişkili sonuçlar ile karşılaşıyoruz.
Net cevap verilemeyen sorulardan bir tanesi kanserli doku mu alüminyumu üretiyor ya da tutuyor; yoksa alüminyum mu kanserin oluşmasına sebep oluyor?
Peki araştırmalar ne diyor?
Çelişkili sonuçlar var. Şöyle ki:
Bulduğum araştırmalardan bir tanesi benzer yaşlardaki kontrol gurupları (50 kişiden oluşuyor) ve kanser hastaları (54 kişi) arasında yapılan ankette kontrol gurubundakilerin (sağlıklı bireylerin) %82’si terleme önleyici koltuk altı bakım ürünleri kullanırken, meme kanseri hastalarının %51.8’i kullanıyor.
Bu araştırmaya bakacak olursak deodorant kullanımı ile meme kanseri arasında ters orantı var gibi görünüyor. Bununla birlikte sadece 104 kişi üzerinde yapılmış ve çok az parametre sorgulanmış olduğunu gördüğüm için araştırmaya devam ettim.
JNCI ‘de ( The Journal of the National Cancer Institute) 2002 yılında yayınlanan makalede yukarıdakine benzer sonuçlar görüyoruz. Hem de bu sefer 813 vaka ile 793 kişilik kontrol gurubu kullanılmış. Bu insanlar 5’li yaş guruplarına ayrılmış ve koltuk altı bakım ürünü kullanımları ile ilgili sorular sorulmuş. Kullanım sıklığı, koltuk altını traş ettikten sonra kullanılıp kullanılmadığı gibi parametreler de dahil edilmiş. Buradan çıkan sonuç da deodorant kullanımı ile meme kanserine yakalanma oranının artmadığı yönünde.
Bu araştırma ile ilgili de benim dikkatimi çekenler
- Kontrol gurubunun rastgele telefon aramaları ile ulaşılmış insanlar olması
- Ne kadar süredir deodorant kullanıldığına dair bir veri içermemesi (sonuçta etkilerin kısa sürede çıkmasını beklemiyor kimse.)
- Gençlik ya da ergenlik gibi metabolizmanın hızlı olduğu ya da meme dokusunun büyümeye devam ettiği dönemdeki alışkanlıkların sorgulanmamış olması
- Kanser vakalarında kanserli dokulardaki alüminyum varlığına dair bir araştırma yapılmamış olması.
Bir araştırma daha…
Yukarıdaki şartları büyük oranda sağlayan bir araştırmaya ulaştım. Daha önce paylaştığım linklere bakmadıysanız da bunu incelemenizi tavsiye ederim. Özet geç diyenler için satır başlarını sıralayayım:
- 2017 Temmuz’da yayınlanmış ve 209 vaka ve 209 kontrol içeriyor.
- Vakalar ve sağlıklı kontroller yaş guruplarına ayrılmış ve koltuk altı bakım ürünü kullanımına ait detaylı sorular sorulmuş.
- Sağlıklı kontrollerden ve kanserli hastalardan alınan doku örnekleri de incelenmiş.
Sonuç olarak
- Vakalarda tümörlü dokuda sağlıklı bireylerin aynı bölgesinden alınan örneklere göre daha fazla alüminyum var. (Tablo 3)
- Vakalarda hiç deodorant kullanmayanların tümörlü dokularındaki alüminyum miktarı günlük kullananların yarısı kadar, gün de bir kaç kez kullananlardakinin ise yaklaşık dörtte biri kadar.
- Sağlıklı bireylerden alınan doku örneklerinde alüminyum mevcut fakat kanserli dokulara göre çok daha az.
- Bu araştırma da kansere yol açanın alüminyum tuzları olduğunu kanıtlamıyor ancak kanserli dokularda deodorant kullanım sıklığına göre artan miktarlarda alüminyum birikmesi olduğunu gösteriyor.
Bu araştırmalara ek olarak daha önce diş macunlardaki florürün sağlığa zararlı mı konulu yazı için araştırma yaparken karşılaştığım bir isim var: “Christopher Exley“. Profesör Chris Exley Biyoorganik Kimya alanında ve Alüminyumun Zararları üzerine yaptığı araştırmalar ile tanınıyor.
Chris Exley’in kaleme aldığı bu yazıda alüminyum tuzları içeren terleme önleyicilerin kanser riskini arttırdığını söylüyor. Ayrıca yazıda yukarıda verdiğim makale referans gösteriliyor.
Sonuç olarak
Çelişkili araştırmalar ile karşılaşmış olsak da alüminyum neredeyse 100 yıldır insan sağlığı için tehlikeli bir madde olarak görülüyor. Son dönemde fazlaca gündeme gelmesinden kaynaklı olarak da koltuk altı bakım ürünleri üreticileri de söylentilere kulak kabartmış olacaklar ki, artık raflarda “Alüminyumsuz” deodorantları ve “roll on”ları görüyoruz.
Deodorantların tek zararı meme dokusuna da değil diye düşünüyorum. Kapalı ortamda soluduğumuz anda rahatsız olduğumuz bir şeyi düzenli olarak kullanmak bana ters geliyor.
Ayrıca deodorantların tek zararı bize de değil. İçerdikleri CFC (kloroflorokarbonlar) ile ozon tabakasının çözülmesine sebep oluyorlar. Gerçi bu da dolaylı olarak bize zararı dokunduğu anlamına geliyor ya neyse…
Eğer yazıyı bu noktaya kadar okumuşsanız, konu ile ilgili hassasiyetiniz var ya da şu an oluştu. Bu durumda verdiğim bağlantılardaki araştırmalara göz atabilir, Prof. Chris Exley’i ve çalışmalarını araştırabilirsiniz.
Bu konuya ayıracak daha fazla zamanım yok diyorsanız da, hiç bir şey kaybetmeden yazıda kafanızda oluşturmaya çalıştığım soru işaretlerinden kurtulmanızı sağlayacak bir çözüm sunabilirim. Merak etmeyin bir şey satmaya çalışmayacağım!
Vücudun doğal tepkisi olan terlemeyi bloke etmeye çalışan deodorantları çöpe atıp, daha doğal ve alüminyum içermeyen ürünlere yönelebilirsiniz. Artık piyasada bu tarz ürünlerin de sayısı arttığından dolayı ikâme ettikleri deodorantlara göre çok da pahalı değiller.
Veda etmeden önce alüminyumun aynı zamanda bir nörotoksin olduğunu hatırlatmak istiyorum. Alzheimer’ı da tetiklediğine dair birçok kaynak okudum ve bu konuda da bir yazı hazırlığındayım.
Sağlıklı ve mutlu bir yaşam temennisi ile tekrar görüşmek üzere…
Alternatif olarak Berberlerin kullandığı Şapı önerebilirim
Bunu bilmiyordum. Terlemeyi engelleyen bir ürün mü yoksa sadece ter kokusunu önleyen bir ürün mü?
Terleme oluyor ama kokuyu engelliyor
şapta da aluminyum vardır. karbonat kullanınız, karbonat, elma sirkesi, su ve isteğe göre güzel kokusu olması için herhangi bir doğal uçucu yağ.
bir roll on şişeniz kadar yapınız ve şaşırtıcı derecede bu zamana kadar bir karbonat ile ter kokusu engellenebildiğini görüp kullanmamış olmaktan pişman olacaksınız. iyi günler.. 😉
Açıkçası biz sebamed’in aliminyumsuz ve içindekiler listesi oldukça kısa olan deodorantını kullanıyoruz ama ter kokusu önleme performansı da çok iyi değil. Oldukça doğal bir içerik ve sirke zaten temizlik için etkili bir ürün. Katkınız için teşekkürler. Karbonat, elma sirkesi ve suyu hangi oranlarda karıştırıyorsunuz?