“Bir musibet bin nasihatten yeğdir.” sözünü bilir misiniz? Bilmiyorsanız da sorun değil. Küçük kahramanımız Ali size öğretmeye geliyor…
Şimdi gözünüzün önüne tombul pembe yanaklı siyah zeytin gözlü haylaz ve obur bir Ali getirmenizi istiyorum. Getirdiniz mi? Ali ilkokula yeni başlamıştı. İlk başlarda biraz zorlansa da zamanla alışmıştı. Aslında Ali’nin en büyük sıkıntısı okulda istediği kadar yemek yiyememesiydi. Çünkü annesi ve babası oğullarını çok iyi tanıyordu. Onlar ne kadar harçlık verirse Ali o parayı kantinde yemek yemek için kullanacaktı. Yaşıtlarından daha kilolu olan Ali’yi arkadaşları böyle çok seviyordu. Pofuduk bir oyuncak gibiydi çünkü. Ama annesi ve babası bu durumun onun sağlığını etkileyeceğinden endişeleniyorlardı. Hele de tatlı, özellikle de çikolata.
Ali’nin çikolataya zaafı zaafı vardı. Yeni yıla yakın annesinin de babasının da iş yerleri birer kutu çikolata hediye etmişti. Ali’den saklamaya çalışmışlardı ama o çoktan çikolataların yerine keşfetmişti. İhtiyacı olan tek şey annesi ve babasının evde olmayacağı bir zaman dilimiydi.
Ali sürekli fırsat kolluyordu. Sonunda markete gidecekleri bir gün Ali ısrarla evde kalmak istedi. Onlar da en fazla bir saate geliriz, diye düşünerek kabul ettiler. Ali camdan onların arabaya gittiklerinden emin olduktan sonra koştu çikolatalara. Ne kadar da güzeldiler. Ali sanki cennetteydi. Yedi yedi yedi… Yedikçe mutlu oluyor kendince bir şey başarmış gibi hissediyordu. Öyle hırslanmıştı ki iki paketi de yedi. Hemen kutuları sakladı. Odasına geçti. Okumayı sınıfında ilk o söktüğü için hediye verilen kitabı okumaya başladı.
Annesi onu ilk kez evde yalnız bıraktığı için huzursuzlanmış ve hemen dönmek istemiş, yarım saat sonra dönmüşlerdi. Ali onları görünce alttan alttan sırıtmaya başladı. Tam da o sırada midesi bulanmaya başladı ama belli etmemeye çalıştı. Birkaç saat sonra bağırsakları da kötü olmuştu. Sürekli kusuyor ya da tuvaletten çıkamıyordu. Annesi hemen anladı. Gidip baktı. Çikolatalar yerine yoktu. Ali’nin her tarafında kırmızı benekler de çıkmaya başladı. Hemen hastaneye gittiler. Midesi zaten boşalmıştı, bağırsakları da… Annesi durumu doktorlara anlattı. Hemen bir alerji testi yapıldı ve Ali’ye sıvı kaybı yüzünden bir serum takıldı. Sürekli ağlıyordu, çok pişmandı ve çok mahçup. Ama ne fayda. Vücudu küçük kurnazlığının cezasını veriyordu sanki.
Bir diyetisyen ile Ali’nin doktoru geldi. Ali’nin şekerli şeylere alerjisi vardı. Aslında daha önce de şüphelenmişlerdi ama bu aşırı çikolata tüketimi iyi ortaya sermişti. Diyetisyen ile birlikte Ali’ye sağlıklı bir yemek programı hazırlandı. Artık okula da beslenme götürecekti. Bu Ali’yi hiç memnun etmemişti. Ama şu yarım günde yaşadıkları ona çok önemli bir ders olmuştu. Anne ve babasından özür diledi, doktorlara teşekkür etti ve böyle haylazlıklar yapmamaya karar verdi. Verilen listeler ve bol bol spor ile Ali birkaç ayda fazla kilolarını da verdi. Daha sonra doktorlar çok ama çok canı çekerse sadece 1 tane çikolata yiyebileceğini söylediler. Ali’nin hiç çikolata yemeyeceğini düşünmemiştiniz değil mi?
Sevgili anne & babalar
Hikayeleri günlük hayatın içinden kesitlerle ve önemli olduğunuz düşündüğümüz konularda oluşturmaya çalışıyoruz. Görseller ile çocuklarımızın ilgisini çekecek şekilde zenginleştirmeye çalışıyoruz. Maksadımız ufak da olsa bir katkımızın olması ve faydalı olabilmek. Bunun için her türlü yapıcı eleştirileriniz, görüş ve önerileriniz bizim için çok kıymetli. Aşağıdaki yorumlar bölümünden ya da iletişim sayfasından görüşlerinizi bize iletebilirsiniz.
Dilerseniz aşağıdaki bölümü kullanarak üye olabilirsiniz ve yeni bir hikaye yayınladığımızda mail ile sizi bilgilendirebiliriz.
Ah Ali ah????????Ben bile keyifle dinledim Gonulcugum..Anlatimin da çok başarılı eminim çocuklar çok sevecek. Egitici ve eğlenceli hikayelerin devamını bekliyoruz. Sevgiler????