Herkes her şeyde başarısız olur, önemli olan sonuç elbet ama benim sözüm insanların başarısızlık üzüntüsünü bile yaşamasına izin vermeyenlere. Benim kızgınlığım evladını mükemmel zannettiği, olamadığı her şey o olsun istediği için hatalarını örtbas edenlere. Yanlış yaptığını ya da yanlış düşündüğünü asla kabul etmeyen iki cümle kurduklarında içimde kafamı duvarlara vurma isteği uyandıran nesiller yetiştiren herkese. Hazırsak başlıyorum.
Öncelikle bizler mükemmel varlıklar değiliz. Yüce Yaratıcı peygamberleri bile mükemmel yaratmamıştır. Kusurlarımız, yanlışlarımız elbette olacaktır. Olmalıdır. Eğer kusurlarımız yok sanıyorsak, ben hiç yanlış yapmam diyorsak asıl yanlış budur. Temelde hepimizin bildiği ve kabullendiği bu gerçeği neden hayatımıza uygulayamıyoruz. Arkadaşlar “Emeksiz yemek olmaz.”. Bir şey için delicesine çalışmadan, onu gece gündüz düşlemeden, tüm enerjimizi onun üzerine harcamadan hiçbir şey olmayız. Bir alanda istediğimiz yere gelmek ya da istediğimiz şeye sahip olmak bu kadar zor ve uzunken en fazla 80-90 yıl yaşayacağımız bir dünyada kaç farklı konuda ya da kaç farklı alanda uzman olabiliriz? Etrafındaki herkesin ortalama zekasından daha üstün olduğunu bildiğim ve oldukça çalışkan bir arkadaşım bu soruma dürüstçe 5 cevabını verdi. Şimdi lütfen siz de kendinize sorun ve cevabı yine kendinize verin. Peki standardın üstü bir insan en fazla beş alanda uzmanlaşabilirim diyorsa biz normaller neden kendimizi her şeyin Halil İnalcık’ı sanıyoruz?
Osmanlı’da aşçılar hayatları boyuca bir alanda uzmanlaşır ve hep o ürünü daha iyi daha iyi şeklide geliştirerek öğrenciler yetiştirir ve ustalıklarını aktarırlarmış. Peki günümüzde durum ne? Herkes Herbokolog. Arkadaşlar çok sıkıldım. İki üç yemek videosu izleyen aşçı, bir iki boya yapan ressam, çok okuyan psikolog ya da edebiyatçı, çocuk sahibi olmadan herkes çocuk bakım uzmanı olamaz.
Bir de bu herbokologları sürekli destekleyen, harikasın, mükemmelsin, aslansın, kaplansın, nirvanasın takımı var. Şimdi diyeceksiniz ki “Eee, kalp mi kıralım?”. Sizin aman hevesi kaçmasın diye olur verdiğiniz desteklediğiniz daha iyiye teşvik etmediğiniz her birey kendini çok iyi zannettiği alana ve toplum içinde kendine zarar veriyor.
Beğenmediğiniz şeyleri söylemekten çekinmeyin ve ekleyin. Çok çalışmalısın, kendini ya da ürünlerini bu alanda sergileyecek kadar kadar iyi değilsin. Evet bence de herkes her şeyi çok iyi yapamaz. Kişiler çok iyi olmadıklarının, en iyiyi bilmediklerinin bilincinde olduktan sonra zaten hobi olarak dilediklerini yapsınlar. O alana ya da düşünceye yıllarını vermiş birinden daha çok sesi çıkıyorsa ve bir de o ses yanlış çıkıyorsa ben arıza çıkarırım işte!
Son olarak şunu söylemeliyim: “Bir şeyin her şeyini, her şeyin bir şeyini bil.” sözü çok doğru ve tam olarak yazımın özetidir. Çocuklarımıza, sevdiğimize, arkadaşlarımıza gereksiz gaz vermeyi bırakalım çünkü fosil yakıtlardan çıkan gazların atmosfere verdiği zarar gibi onlara verilen zararlı gazlar da gerçek düşünüre, zanaatkara, işin uzmanına zarar veriyor. Yani her şeyi bilmemize gerek yok, haddimizi bilsek yeter. Oldu ki bilmedik, o zaman da bilinmelidir ki: “Benim haddim, sizin haddinizi bildiğiniz kadardır.”. Vesselam.
Sayın yazar, bu muhteşem yazınızı hayranlıkla okudum. Kaleminiz keskin olsun.
Beğenmenize çok sevindim. Teşekkür ederim. Yeni yazılarda buluşmak dileğiyle…